28 Kasım 2016 Pazartesi

Halkla İlişkiler Açısından Sosyal Medyanın Önemi


İnternet, son dönemlerin en etkili iletişim aracı olarak insan hayatında yer almaktadır. Bu konuda halkla ilişkiler uzmanları, iletişimde yaşanan teknolojik gelişmeler ile farklı hedef kitlelere sosyal medya araçlarını kullanarak ulaşmanın bilincine varmaktadırlar. Kamu kurumları, özel kurumlar ve sivil toplum kuruluşları internet siteleri ve sosyal medya hesapları aracılığıyla, hedef kitleleri ile doğrudan ilişki kurma şansını yakalamaktadır. Kurum ve kuruluşlar bu durumu en önemli halkla ilişkiler faaliyeti olarak değerlendirmektedirler.

               Sosyal medya araçları, milyonlarca kişinin tüketici olarak sesini duyurması açısından önemli bir araç haline gelmektedir. Bu tüketiciler aslında seslerini sadece milyonlara değil, sosyal medya aracılığı ile kurum ve kuruluşlara da duyurmaya başlamışlardır. Sosyal medya çevrimiçi kişileri etkilemekte, yeni bir halkla ilişkiler yaklaşımını ortaya çıkarmaktadır. Bu yeni halkla ilişkiler yaklaşımı çevrimiçi topluluklar ve gerçekleşen sohbetler ile medya aracısı kullanmaksızın iletişim kurabildikleri için bu ortama olumlu bakmaktadırlar. Halkla ilişkiler 2.0 ile çevrimiçi paydaş topluluklar ile hemen hemen aynı görüşlere sahip, belirli bir ürün, marka, hizmet üzerinde odaklanan topluluklardır. Sosyal medyada halkla ilişkiler uygulamaları, geleneksel halkla ilişkiler uygulamalarından yararlanır, ancak kullandığı halkla ilişkiler araçları farklı olmaktadır. Belediyeler, devlet kuruluşları Twitter, Facebook gibi sosyal paylaşım ağlarında sayfaları üzerinden vatandaşları bilgilendirmektedirler. Bunun sonucunda ise hedef kitlelerinden olumlu veya olumsuz geri bildirimleri alabilmektedirler.




Halkla ilişkiler çalışanları, sosyal medyanın sağladığı avantajlarla hem medya ilişkilerine, hem hedef kitlelerine yapılan çalışmalarda sosyal medya araçlarını dâhil etmiştir. Sosyal medyanın kurum ve kuruluşlara kurumsal sayfalar web sitesi içeriği   özelliği , hedef kitlelerle kurumları buluşturma ve samimi bir ortam oluşturulmasına yardımcı olmaktadır. Hedef kitlelere doğrudan ulaşma imkânı veren sosyal medya, gerek kamu gerekse özel kuruluşlar açısından bakıldığında google reklamları da  büyük değer ve önem kazanmıştır.        





27 Kasım 2016 Pazar

Galatasaray-Bursaspor maçına taraftarın ilgisi az


                 Haber de  Galatasaray'ın sahasında oynayacağı Bursaspor maçını ele almış, haberin başlığında vurguladığı gibi satılan bilet sayısının azlığına vurgu yaparak maça taraftar ilgisinin olmadığı öne çıkarılmış. Haber dili açısından başarılı bir haber. Ayrıca sebepler üzerinden yorum yaparak okuyucuyu aydınlatıyor. Gerçekten İstanbul' da Cuma günü oynanan maçlarda iş çıkışı trafiğin yoğunluğu ilgiyi azaltıyor. Son haftalarda aldığı olumsuz sonuçlar da taraftarın ilgisini olumsuz yönde etkiliyor. Haber de  ilginin azlığını ön plana çıkarsada maçla ilgili yer, zaman, mekan detaylara da yer veriyor. Aşağıdaki  linkten ayrıntılı bilgiye erişebilirsiniz;
http://www.internetingazetesi.com/galatasaray-bursaspor-macina-taraftarin-ilgisi-az/

25 Kasım 2016 Cuma

Uluslararası Bildirilerde Basın Özgürlüğü

                 
       
       
       Basın Özgürlüğünün geçmişten günümüze nasıl yansıdığını paylaşmak istedim. Basın Özgürlüğünden  bahsedebilmek  için öncelikle basının tanımını yapmak gerekir. Basın, Görüş ve düşüncelerin basın ve yayın yolu ile herkesin açıklayabilme ve yayabilme hakkını kapsamaktadır. Yani Basın Özgürlüğü sadece gazetecilerin sahip olduğu  bir imtiyaz değildir. Herkes sahip olduğu bir haktır. Bir bilgiyi paylaşma hakkı olduğu gibi bu bilgiye ulaşma hakkıda vardır. Ancak gazetecilerin bu bilgiye ulaşma hakkı aynı zamanda temel hak ve görevlerini kapsamaktadır. Btün demokratik Anayasalarda belirtildiği üzere,  düşünmek ve düşündüğünü ifade etmek, bireyin en doğal haklarındandır. Bu açıdan basında bireyin ifade etme yollarından sadece biridir.

           Ulusalararası sözleşmeler baktığımızda Basın Özgürlğü kavramına yer verilmemiş, ifade özgürlüğü ile birlikte ele alınmıştır. Düşünce özgürlüğüne ilişkin ilk  yazılı belge 1789 yılında Fransa İnsan Hakları Yurttaş Bidirgesinde " Düşünce, fikir ve kanaatleri başkalarına söyleyebilmek insanın en değerli haklarındandır." Bu bildirge üç yıl sonra Fransız Anayasa' sında yer almıştır. 1791 yılında Amerika'nın Anayasa'sında Kongre tarafından onaylanarak "Söz ve basın Özgürlüğüne karşı  Kongre yasa çıkaramaz "denilmiş, 1776 Virginia  İnsan Hakları Yasası,"Basın Özgürlüğü , özgürlüğün en güçlü kalelerinden biri olduğunu ve sadece despot hükümetler  tarafından engellenebileceğini " ilan etmiştir.

         2. Dünya savaşında milyonlarca insanın ölmesi ve sistematik olarak insan haklarının ihlali sonucunda barış çağrısı niteliğinde Birleşmiş Milletler Antlaşması  26 haziran 1945' de 51 ülkenin imzasıyla onaylanmıştır. 10 Aralık  1948 yılında Paris'te Birleşmiş milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile ifade özgürlüğü koruma altına alınmıştır.

          1949 yılında Avrupa Konseyi hükümetler arasında kurulmuştur. Amacı demokrasi ve hukukun üstünlüğünü korumak,1950 yılında Romada 10 devlet tarafından imzalanıp 1953 yılında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi imzalanmış, Türkiye 1954 yılında katılmış, 1987 yılında da Avrupa İnsan  Hakları Mahkemesine  bireysel başvuru yolunu açmıştır. 10. madde en temel maddesi olup diğer özgürlükleride koruma altına almıştır.

            " Herkes ifade özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kamu makamları tarafından müdehale olmaksızın  ve ulusal sınırlar dikkate alınmaksızın, görüşlere sahip olma ve bilgi ve düşünceleri edinme ve bunları yayma özgürlüğünü içerecektir. Bu madde, devletlerin, radyo, televizyon  ya da  sinema işletmeciğinin izne/ ruhsata bağlanması isteminde bulunmaları engellenmeyecektir."
                     

9 Kasım 2016 Çarşamba

Kadının Nesnelleşmesi












     Bugün sizlere John Berger'in Görme Biçimleri kitabını yorumlamak istedim. Avrupa yağlı boya geleneğinin  bir türünde kadın hiç durmadan  yinelenip duran en önemli konudur. Çıplak kadınların  seyirlik görülerek geçerli  olan ölçü ve törelerden bahsetmiş.
       Bu gelenekte ki ilk örnekler Adem ile Havva elmayı yediklerinde birbirlerini değişik görmeye başlamışlar, çıplaklık bakanın zihninde doğmuş. daha sonra bu öyküsellik Rönesans döneminde ortadan kalkmış resme geçirilen tek an utanma anı olmuş. Ancak bu utanma birbirlerine karşı değil, seyircisine karşı utanması, Sonra bu utanma bir gösterişe dönüşmüştür. 18.yüzyılda Parisin Yargı'sı tablosuyla olay tamamen değişmiş, tabloda Paris elmayı en güzel kadına sunarak, yargı gücünün erkekte olduğunu kanıtlamış, aynı zamanda güzellik yarışmalarının da temelini oluşturmuştur. O dönem seyirci yani ressam erkek nesne ise kadındı. 20. yüzyılda da kadının konumunda bir değişiklik olmamıştır.  Bu tutucu  değerlerin gerilemesinin aksine kitle iletişim araçlarıyla  ( televizyon, dergi, reklamlar ) ile daha yaygın bir hale gelmiştir.

       Ünlü sosyologlar, sözel olmayan ifadelerin en yaygını olan,göz temasını  ele aldıklarında ,erkeklerin özel ve kamusal alanda kadınlara baskın olduğu toplumlarda daha özgür davrandıklarını, bu küçük gündelik yaşamda mikro düzeydeki iletişimin, makro düzeyde ki yani kamusal alanda ki eşitsizliği giderek güçlendirdiğini ileri sürmüşlerdir.
     

Arkadaşlarımın Günlüğü


Bugün sizlere arkadaşlarımın bloglarından bahsedeceğim. Öncelikle Merve's Critics'den bahsetmek istiyorum. Kendisi daha çok gezdiği mekanları tavsiye etmekten hoşlanan fakat bunun yanı sıra alışveriş sitelerine de göz gezdirmenizi sağlayan yazılar yazıyor. Blog tasarımının sadeliği ve kullandığı fotoğraflardaki seçicilik, gözlerinizi yormadan rahatlıkla yazdıklarını okumanıza fırsat veriyor. Eğer göz gezdirmek isterseniz: http://mervekoksal.blogspot.com.tr/




Blog dünyasının eskilerinden olan Büşra arkadaşımın ıvır zıvır enstitüsü adlı blogunda ise, kendine özel oluşturmuş olduğu ıvır zıvır bölümü, sinema kritikleri, mekan keşifleri, düşünce ve kişisel yazıları yer almakta. Genelde okuyucu ile konuşur gibi yazdığından dili çok hafif diyebilirim. Çerez niyetine okumak isterseniz:

http://hayalmeyalbuschra.blogspot.com.tr/




Severek takip ettiğim Researcher adlı bloguyla Gizem, daha çok e-ticaret sitelerinin tanıtımını yapmakla birlikte, moda, internet ve yaşamla alakalı bir çok konuya değiniyor. son derece sakin tasarıma sahip blogunda hiç fotoğraf kullanmamış olması kesinlikle gözden kaçmayacak bir ayrıntı. Kendisi gibi özel bir çizgisi olan bloguna bakmak isterseniz: http://gizemkankilinc.blogspot.com.tr/

Modanın Kalbi!



Bugün size  takip ettiğim ve çok sevdiğim moda sitesinden bahsetmek istiyorum. Fashionone; magazin ve moda haberleri ile öne çıkıyor. Çoğu haberi ilk oradan duyacağınıza emin olabilirsiniz. Geniş bir galerisi ve haber bölümü olduğunu da eklemeden geçemeyeceğim. Görmek   isterseniz:  http://fashionone.com.tr






8 Kasım 2016 Salı

Global Düşün Lokal Davran

1976 yılından beri ülkemizin en önemli tekstil hazırgiyim ve moda merkezi olma bayrağını elinde taşıyan Osmanbey,Geçmişten günümüze markalaşma konusunda başarılı bir yol izleyen, tamamı Türkiye'de üretilen yüksek kaliteli ürünleri uygun fiyata sunuyor.
.http://osmanbeytoptancilar.com/


5 Kasım 2016 Cumartesi

Campaign, Campaign'dir !






1968 yılından bu yana reklam, medya, PR ve pazarlama iletişim sektöründe rakiplerinden ayrışarak gerçekten özgün içerik üretmeyi başarmış. Campaign dergisi geçmişte 4 farklı versiyonu Campaign Türkiye ilk defa ingilizce dışında bir dilde yayınlıyor.Lokal ve global pazara ışık tutuyor.Pazarlama ve iletişim sektöründe dergiciliğin üzerine, bir güneş gibi doğduğunu düşünüyorum. Her sayısında  doyurucu bilgilerle o ayın geçmesini sağlıyor. Keyifli okumalarhttp://www.campaigntr.com/