9 Kasım 2016 Çarşamba
Kadının Nesnelleşmesi
Bugün sizlere John Berger'in Görme Biçimleri kitabını yorumlamak istedim. Avrupa yağlı boya geleneğinin bir türünde kadın hiç durmadan yinelenip duran en önemli konudur. Çıplak kadınların seyirlik görülerek geçerli olan ölçü ve törelerden bahsetmiş.
Bu gelenekte ki ilk örnekler Adem ile Havva elmayı yediklerinde birbirlerini değişik görmeye başlamışlar, çıplaklık bakanın zihninde doğmuş. daha sonra bu öyküsellik Rönesans döneminde ortadan kalkmış resme geçirilen tek an utanma anı olmuş. Ancak bu utanma birbirlerine karşı değil, seyircisine karşı utanması, Sonra bu utanma bir gösterişe dönüşmüştür. 18.yüzyılda Parisin Yargı'sı tablosuyla olay tamamen değişmiş, tabloda Paris elmayı en güzel kadına sunarak, yargı gücünün erkekte olduğunu kanıtlamış, aynı zamanda güzellik yarışmalarının da temelini oluşturmuştur. O dönem seyirci yani ressam erkek nesne ise kadındı. 20. yüzyılda da kadının konumunda bir değişiklik olmamıştır. Bu tutucu değerlerin gerilemesinin aksine kitle iletişim araçlarıyla ( televizyon, dergi, reklamlar ) ile daha yaygın bir hale gelmiştir.
Ünlü sosyologlar, sözel olmayan ifadelerin en yaygını olan,göz temasını ele aldıklarında ,erkeklerin özel ve kamusal alanda kadınlara baskın olduğu toplumlarda daha özgür davrandıklarını, bu küçük gündelik yaşamda mikro düzeydeki iletişimin, makro düzeyde ki yani kamusal alanda ki eşitsizliği giderek güçlendirdiğini ileri sürmüşlerdir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder